Biz en büyük hatayı sevdiğimiz insanların her hatasını affederek yaptık.
Gerçek dostlar yıldızlar gibidir. Karanlık çöktüğünde belli olurlar, olur da bir gün üzerine karanlık çökerse en parlak yıldızın ben olduğumu unutmaa..
Kaya yer görünce su gibi akma, menfaat uğruna dostunu satma, eğer bu dünyada huzur ararsan; olur olmaz herkesi dost olur sanma!..
Ölümlerini bile geç duyduk da, vaktinde ağlayamadık…
Dostlarını tanımak mı istiyorsun? Öylseyse “Hata yap!”
Dostluk illa yan yana, diz dize olmak değildir! Asıl can cana, kalp kalbe olmaktır.
Unutma ki, düşmanın akıllısı, dost gibi görünür.
Düşmanlarınızla oturup kalkan, sizin dostunuz olamaz…
Gerçek dostlar asla bırakmaz. Ne yaparsanız yapın…
Bazen birini ilk defa görürsün ama, sanki daha önceden tanımışsın gibi hissedersin.
Kanka dediğin sakin ol demez, kime dalıyoruz der 🙂
Arkadaşlarımızı kaybetmeyiz, sadece gerçekte kim olduklarını öğreniriz.
Önce dostluk lazım ötekiler geçiyor.
Dostluk, omuzunda bir eldir.
İyi dostlar varlıklarıyla dünyanızı, tavsiyeleri ile ahiretinizi şekillendirir.
Herkesle dost olan, kimsenin dostu değildir.
Sahte dost sabun gibidir. Elini, yüzünü temizler, ayağını kaydırır.
Dostluk gül olmaktır, yaprağı ile de dikeni ile de…
Bir arkadaşın değerini anlamak için, yalnız kalmayı beklemeyin…
Vefa mıdır yok olan, yoksa dostluk mudur eksik olan, kim bilir belki hayattır bizi bu hale sokan..!